Bu Blogda Ara

13 Nisan 2019 Cumartesi

"ne duvarcının gürültüsü, ne başka ses"

Dhafer Youssef - Soupir Eternel

Konstantinos Kavafis - Duvarlar

Düşünmeden, acımadan, utanmadan
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.

Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;

oysa yapacak bunca şey vardı dışarıda.
Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar.

Ama ne duvarcının gürültüsü, ne başka ses.
Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar.

(1896)

7 Nisan 2019 Pazar

turuncu bir yangının eteklerinde...


"Öyle büyük umutlarım olmadı benim, 
büyük düşlerim, özlemlerim,
büyük beklentilerim olmadı.
Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum.
Herkes gibi yaşasaydım eğer,
yaşamı onlar gibi görebilseydim
çarşılar yeterdi avutmaya beni.
Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise;
bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa
ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye,
kendimi göstermeye, varolmaya, 
'dar çevre yitikleri'nde önem kazanmaya... 


Oysa ben bir akşamüstü oturup
turuncu bir yangının eteklerine,
yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla 
dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim.
Öyle bir tüketmek ki,
sonucu yepyeni bir "ben"e ulaştırırdı beni,
kederli dalgınlığımdan her döndüğümde...
Bir ben ki tüm ilişkilerin  perde arkasını görür de gülerdim
sessizce yapay yakınlıklarına insanların.
Hem kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür hanım?"

Şükrü Erbaş'tan...