Melike Şahin - Kilitli Kapılar Açılsa ft. Hakan Taşıyan
Yurtsuzluk ne zor. Üstelik çok da cesur olmadığımı fark ettiğim şu günlerde.. Ait olamama, sahip olamama, sımsıkı tutamamak hiç bir şeyi. İstiyorum diyebilme cesareti keşke uğrasan bana da arada sırada...
Zayıflığını müthiş bir güçle sarmalamak her seferinde. Yaralarını en derine gizleyip mutluluk çekmek gözlerine.
Buraya Didem Madak'tan bir 'ah'...
Çok şey hissettirdi bu parça bana. Başımı alıp gidebilmek... Hiç bilmediğim bir dile belki adını dahi söylemediğim o şehrin sokaklarına dokunabilmek.
Kanatlarımız gerçekten kırılmaz mı hiç? Umut dolu yüreğimiz...
Bir deniz kıyısında kursam kulübemi... İsterim her şeyim denizden yana olsun. Çakıl taşları, şeytanminarelerim, yosun, Deniz sesi, deniz ufku, deniz meltemi...
Pırıl pırıl enginlerden geçecek bir gemi. Yelkenler, kürekler, bir ömür, kayıklarla, Kulaçlamak suları, konuşmak balıklarla, Koşmak kumlarda yalınayak.
Ah, bir deniz kıyısında, buralardan uzak, Başımızı sokacak bir kovuk; Çoluk çocuk, Yaz, kış.
Dalgaların kıyıya bırakacağı barış, Kardeş kardeş, Bütün gün gökyüzünde tanrısal güneş, Akşamları gurub, sabahları şafak.
Günler ya serin, ya sıcak. Ne kin artık, ne garez, ne hırs, ne tamah, Bir mutluluk içinde kalbim, aydınlık, ferah, Çarpacak...
Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın Saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin
Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir
Sen kaç köşeli yıldızsın
Fabrika dumanlarında resmin
Kirli ve temiz haritaları doldurmuşsun
Hâtırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi
Aşka veda etmiş topraklarda durmuşsun
Benim geçmiş zaman içinde yan gelip yattığıma bakma
Ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
Bir tek köşen bile ayrılmamışken bana
Var olan ve olacak olan bütün köşelerinin sahibi benim
Ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim
Sen kaç köşeli yıldızsın
(1954, Nisan)
2.
Evlerinin içi ayna döşeli
Ayna hâtıra gözler ve sevmek
Benim aşkım bin bir köşeli ah bin bir köşeli
Bir köşe gidince bin köşe yeniden gelecek
Ayna hâtıra gözler ve sevmek
Evlerinin içi kabartma bahar
Köşelerinde keklik gibi bakıp duran saksılar
Halıları öpe öpe nakış yapar nakış gibi ayaklar
Siz söyleyin insan seve seve ölmez ne yapar
Köşelerde keklik gibi bakıp duran saksılar
Evlerinin içi yeni güllerden
Görülmemiş güneşleri görülmemiş gözlerine getiren
Sağ köşedeki entari sol köşedeki şapka
Beni katil suların ortasına bıraka
Katil sular güneşi gözlerinden götüren
Evlerinin içi gurur döşeli Benim aşkım bin bir köşeli ah bin bir köşeli
(1954, Mayıs)
3.
Sen geldin ve benim deli köşemde durdun Bulutlar geldi ve üstünde durdu Merhametin ta kendisiydi gözlerin Merhamet saçlarını ıslatan sessiz bir yağmurdu Bulutlar geldi altında durduk Konuştun güneşi hatırlıyordum Gariptin yepyeni bir sesin vardı Bu ses öyle benim öyle yabancı Bu ses saçlarımı ıslatan sessiz bir kardı Dişlerin öpülen çocuk yüzleri Güneşe açılan küçük aynalar Sert içkiler keskin kokular dişlerin İçinden geçilen küçük aynalar Ve güldün rengârenk yağmurlar yağdı İnsanı ağlatan yağmurlar yağdı Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı Sen geldin benim deli köşemde durdun Bulutlar geldi üstünde durdu Merhametin ta kendisiydi gözlerin